Yasemin: Gülçin çok güzel resim çizerdi. Resim silgisi,resim kelemi
hatta 10 tane resim defteri alırdı bir yılda. Çok da tombikti. Bir sürü
test kitabi alırdı her gün getirirdi. Resmen kendine eziyet
çektiriyordu. Bu arada her ders için ayrı kalemi, silgisi fln olurdu.
İsraf yani Bir de çok tembeldi ama ders bakımından değil. Her şeyini
ben taşırdım. Bir gün ben tuvalete gitcem sen şunları otobüse koyuver
dedi. İçinde 100 bin tane şey vardı. Ama yetişemedi ve eşyaları
gideceği yere bıraktık Eren ve Cemre'yle. Dönüşte gördük onu az kalsın
boğuyorduk.
Gülçin: Yasemin de çok uyuşuk ve unutkandı. Ödevlerini hep okulda
yapardı. Hiç yazı yazmayı sevmezdi. Hep Cemre yazardı onun yerine. Bir
de hep bizi rezil ederdi.
Cemre: Ben Eren'den bahsedeceğim. Gülçin test kitabı alıyordu hep ama o
çok gereksiz bulurdu. Anlamadığı konudan hemen özel ders alırdı. Her
lafımı veya lafımızı eleştirirdi. Ama bize bir gün tiner attıktan sonra
sus pus oldu.
Eren: Cemre tam bir inekti. Hep ders çalışırdı. Yazı yazmayı ve okumayı
çok severdi. Ödev yapmaya da bayılırdı. Hep daha çok ödev isterdi
sınıftakiler ona kızardı 13 yaşındaykan filan renkli kalem krizi
tutmuştu hep alıyordu.